29 Eylül 2008 Pazartesi

Koşun Çocuklar


Bugün bayram çocuklar
Ne demektir annesiz, babasız bayram
Çoğumuz belki hiç bilmeyiz…
Hiçbirimiz belki bayramın üç günü
Gözyaşlarımızla yıkamadık isli yüzlerimizi

Kendi derdimize düşmüşüz
Yüzümüzü çevirmişiz sizden
Bugün bayram çocuklar koşun
Yahudi işgalcisinin üzerine

Sapan taşlarıyla saldırmaya koşun…

Koşun Çocuklar koşun...


28 Eylül 2008 Pazar

Yalnızsın !

Bir akşam ışıkların dağlara güldüğünü
Bir akşam bulutların seyre döküldüğünü

Görürsün hasretiyle sabah ezgilerinin
Bir akşam gözlerin ufka dalar pek derin

Kuşlar öter, uçuşur yeşil dallara konar
Umutlar yaprak yaprak alevlenir de yanar

Son mutluluk sesleri dökülür dudaklardan
İnsanlar gölge gibi çekilir sokaklardan

Rüzgar okşamaktayken anne gibi tenini
Gecenin kolları sessizce yakalar seni

Anlarsın gözlerinin dolup boşaldığını
Anlarsın yalnızlığı ve yalnız kaldığını...

Nurullah Genç

11 Eylül 2008 Perşembe

Metin Yüksel'ce

Şehitler ölmez, ölmez, Şehitler ölmez, ölmez
Ölü demeyin aman, Ölü demeyin aman
Şehitler ölmez, ölmez
Ölü demeyin aman..

Bir kucak söz senin için, Bir kucak dua bana
Birkaç damla gözyaşı, Bir avuç mısra sana
Şehitler ölmez, ölmez, Şehitler ölmez, ölmez
Ölü demeyin aman..
Hasretlerde düzülmüş
Şehadetin Özlemi
Bekler yüreğim şimdi kahpe vuran bir mermi
Şehitler ölmez, ölmez ölü demeyin aman
Bir kucak söz senin için Bir kucak dua bana
Kirpiklerim ucundan süzülen bir tutam bakış
Birkaç damla gözyaşı

Kara gözü hürriyetlerde dökülmüş bir avuç mısra sana
Hasretlerde düzülmüş şehadetin özlemi
Kuşanmış şehadeti ardın sıra
Bekler yüreğim şimdi kör kurşuna doymayı
Kim bilir benide bulurmu şahadet
Bir şubat soğuğu
Bir namaz çıkışı bir cami avlusunda
Olur mu Metin Yüksel’ce bir şehadet beni de
Metin yüksel’ce bir cihad sırasında
Şehit kanına doysun istiyorum kaldırımlar
Bulvarlar soğuk betonlar
Mermiler yuva yapsın şehit yüreklerde
Ölü demeyin onlara sakın “Rab” katında diridirler oysa
İnsan için bir giz kanlarıyla yazdılar bak; ölmedik ölmeyeceğiz..

Bir Şey Söyle !

Bir şey söyle
Denizler tutuşturulduğunda
Dağlar yürütüldüğünde
Bir şey söyle
Yıldızlar semadan bir bir
Döküldüğünde üstümüze
Bir şey söyle

Ben seni unuturum
Söyle
Yer başka gök başka olduğunda
Sallanıp çalkalandığında uçsuz
Bucaksız sema
Hani biz Ateşin etrafını sarmış
Pervaneler gibi olduğumuzda
Bir şey söyle

Unuturum ben seni, söyle
Kalplerde gizlenenler ortaya döküldüğü zaman
Gök yarıldığı zaman
Ne oluyor bu yere dediği zaman insan
Ve kalakaldığında yüzkarası
Şiirlerim
Ve sensiz bir zaman
Ve ayaklarımızın altından toprak kayıp
Dümdüz eğildiği zaman
Bir şey söyle
Defterler açıldığında gökyüzü
Sıyrılıp alındığında
Cehennem tutuşturulduğunda

Cennet yaklaştırıldığında


İbrahim Sadri

6 Eylül 2008 Cumartesi

DÖNÜŞ..

Bunca yıldır bir hiçliğe
Gittim sana geliyorum
Yeter artık döne döne
Bittim sana geliyorum

Durdum ve düşündüm demin
Baktım bu yol daha emin
Ayrılmamaya bin yemin
Ettim sana geliyorum

Gözüm yaşlı gönlüm garip
Yalvarayım dedim varıp
Benliği benden çıkarıp
Attım sana geliyorum

Aşk tokmağı değdi örse
Durmam gayri dünya dursa
Dünden kalma neyim varsa
Sattım sana geliyorum

Bıraktım öfkeyi kini
Oldum bir rahmet ekini
Seni sevmenin zevkini
Tattım sana geliyorum

Abdürrahim Karakoç